Kurumlar Vergisi Kanununun “Diğer indirimler” başlıklı 10’uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde; sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı” dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’sinin kurum kazancından indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
07.04.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6637 sayılı “Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”la Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 10. Maddesine eklenen hükümle;
– Finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri, düzenlemenin dışında tutulmuştur.
– Sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan “Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı” dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50’si, gider yazılabilecektir.
– Bu indirimden, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap döneminden itibaren başlamak üzere izleyen her bir dönem için ayrı ayrı yararlanılır. Sonraki dönemlerde sermaye azaltımı yapılması hâlinde azaltılan sermaye tutarı indirim hesaplamasında dikkate alınmaz.
– Bu bent hükümlerine göre hesaplanacak indirim tutarı, nakdi sermayenin ödendiği ay kesri tam ay sayılmak suretiyle hesap döneminin kalan ay süresi kadar hesaplanır. Matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutarlar, sonraki hesap dönemlerine devreder. Bu bendin uygulanmasında sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklananlar dâhil olmak üzere, sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından veya bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan ya da ortaklar veya bu Kanunun 12’nci maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artırımları, indirim hesaplamasında dikkate alınmaz.
Şirketlerin bilançolarında genel olarak sermaye eksikliği olduğu, sermaye açığının yani nakit ihtiyacının ise ortaklara borç hesabı ile ikmal edilerek bilanço eşitliği sağlanmaktadır.
Bu bilinen fiili duruma karşılık olarak, şirketlerin sermayelerini güçlendirilmesi ile şirketlerin ortaklar hesabını kullanılmasının azaltılmasına yarayacak düzenleme ile şirketlerin gerçek faaliyetlerinin finansal tablolara yansıması mümkün olacaktır.
Gerçek veya gerçeğe en yakın mali tabloların varlığı, gerek istatiksel verilerin gerekse bu veriler üzerinden, piyasanın ihtiyacı olan gerekli kanuni düzenlemelerin yapılması mümkün hale gelmektedir.
2015 yılındaki kanuni düzenleme ile, şirketlere nakdi sermaye artırımı teşvik edilmiştir.
Bu teşvik kapsamında, şirketlerin ödenecek vergi tutarında, nakit sermaye artırımı nedeniyle hesaplanacak faiz indirimi yolu ile daha az kurumlar vergisi ödenebilecektir.
Bu kapsamda;
– Sermaye artırımı tutarının nakit olarak şirketin banka hesabına fiilen yatırıldığına ilişkin bilgileri içeren ve ilgili banka şubesi tarafından onaylanmış banka hesap özetini basılı olarak veya elektronik ortamda ilgili dönem kurumlar vergisi beyannamesi verme süresi içerisinde kurumlar vergisi yönünden bağlı oldukları vergi dairelerine ibraz edilmelidir.
– Şirketler, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap döneminden itibaren başlamak üzere, izleyen her bir dönem için bu indirimden ayrı ayrı yararlanabilecektir.
– İlgili dönem matrahın yetersiz kalması nedeniyle indirim konusu yapılamayan tutarlar, sonraki hesap dönemlerine devretmektedir. Ancak bu tutarlar, herhangi bir endekslemeye tabi tutulmaksızın izleyen hesap dönemlerine ilişkin matrahın tespitinde indirim konusu yapılabilecektir.
– Nakdi sermaye artışından kaynaklanan faiz indirimi hesaplamasında, geçici vergi dönemlerinden sadece dördüncü geçici vergilendirme dönemi itibarıyla bu indirimden yararlanılması mümkündür. İndirimler birinci, ikinci ve üçüncü geçici vergi dönemlerinde dikkate alınmaz.
– Nakdi olarak artırılan sermayenin, yatırım teşvik belgeli üretim ve sanayi tesisleri ile bu tesislere ait makine ve teçhizat yatırımlarında veya bu tesislerin inşasına tahsis edilen arsa ve arazi yatırımlarında kullanılması durumunda, sabit yatırım tutarı ile sınırlı olmak şartıyla 25 puan ilave edilerek indirim uygulanabilmektedir.
– Dikkat edilmesi gereken husus ise, bilanço kalemleri içerisinde mahsuplaşma şeklindeki kayıtlardan kaynaklanan sermaye artışları ile, varlıkların sermayeye eklenmesinden kaynaklı sermaye artışları bu kapsamda olmayıp, sadece nakit artırılan ve banka yolu ödendiği bankadan onaylı dekont ile tevsik edilen sermaye artışları indirilecek tutarın hesaplamasında dikkate alınacaktır.
Hüseyin Canpolat
Vergi Uzmanı