Hukuk & Danışmanlık Hizmetleri
Yerel ve uluslararası alanda bilgili ve
tecrübeli ekibimizle hizmet sunmaktayız.

Mesafeli Satışlarda Tüketicinin Hakları

Ana sayfa Mesafeli Satışlarda Tüketicinin Hakları

İnsanın varoluşuyla olgusal bir durum hailini alan tüketim, teknolojinin ivme kazanmasına, bilimsel gelişmelerin hızlanmasına ve refah düzeyinin artmasına paralel olarak daha kapsayıcı bir durum halini almıştır. 21. yüzyılın deyim yerinde ise bir tüketim çağı olduğu hususu dikkate alındığında, tüketicilerin haklarının ve çıkarlarının gözetilmesi oldukça önemli bir konu haline gelmiştir. Yine içinde bulunduğumuz çağın aynı zamanda teknoloji çağı olması nedeniyle de, tüketicilerin mal ve hizmetleri uzaktan satın almasına olanak sağlayan platformlar yaygınlaşmış, tüketicilerin bu platformlara gösterdikleri ilgi de artmıştır. Bu sözleşmeler günlük yaşamda telefon ya da internet gibi vasıtalarla sıklıkla yapılmaktadır.

Uzaktan yapılan bu tür mal ve hizmet alımları hukukumuzda “mesafeli sözleşme” olarak düzenleme alanı bulmuştur. Konuya ilişkin yasal düzenlemeler Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda ve Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliğinde detaylı olarak düzenlenmiştir.

6502 Sayılı TKHK’ye göre; “mesafeli  sözleşme,  satıcı  veya  sağlayıcı  ile  tüketicinin  eş  zamanlı  fiziksel  varlığı  olmaksızın,  mal veya  hizmetlerin  uzaktan  pazarlanmasına  yönelik  olarak  oluşturulmuş  bir  sistem  çerçevesinde,  taraflar  arasında  sözleşmenin kurulduğu  ana  kadar  ve  kurulduğu  an  da  dâhil  olmak  üzere  uzaktan  iletişim  araçlarının  kullanılması  suretiyle  kurulan sözleşmelerdir.”

Bu maddede tanımlanan sözleşme türüne uyan sözleşmelere ilişkin olarak tüketicinin detaylı olarak bilgilendirilmesi koşulu kanunda ve yönetmelikte öngörülmüştür. Bilgilendirmenin kapsamı Yönetmelik’te belirlenirken tüketicinin yararı göz önünde tutulmuş olduğundan oldukça detaylı bir bilgilendirme yükümlülüğü getirilmiştir. Örneğin Yönetmelik’te “Mal veya hizmetin tüm vergiler dahil toplam fiyatı, niteliği itibariyle önceden hesaplanamıyorsa fiyatın hesaplanma usulü, varsa tüm nakliye, teslim ve benzeri ek masraflar ile bunların önceden hesaplanamaması halinde ek masrafların ödenebileceği bilgisi”nin verilmesi zarureti getirilmiş ve bu ek masraflarla ilgili tüketicinin bilgilendirilmemesi halinde tüketicinin bu masrafları ödemekle yükümlü olmadığı açıkça düzenlenmiştir.

Bilgilendirmenin yapılıp yapılmadığı noktasında da ispat yükü satıcı ya da sağlayıcı üzerinde olduğundan, tüketiciye yetersiz bilgilendirme yapılması halinde yasa ve yönetmelik uyarınca tüketici korunmakta ve bilgilendirmenin yapılmadığı hususlardan ötürü tüketici sorumlu tutulamamaktadır. Bunun yanı sıra bazı bilgilendirmelerin gereği gibi yerine getirilmemesi halinde ise, tüketicinin cayma hakkını kullanması dahi söz konusu olabilecektir.

Mesafeli satışlarda ayrıca satıcı ya da sağlayıcının taahhüt ettiği süre içinde siparişi yerine getirmesi şarttır. Mal satımlarına ilişkin mesafeli satışlarda bu süre hiçbir halde 30 günü geçemez. Bu sürenin geçmesi halinde tüketici sözleşmeden cayabilecektir.

Cayma Hakkının Kullanımı ve Tarafların Yükümlülükleri

Kanun ve yönetmelikte aksi yönde düzenlemeler bulunmadıkça, kural olarak tüketici 14 gün içinde hiçbir gerekçe göstermek zarureti altında olmadan ve hiçbir cezai şart yükümlülüğü altına girmeden mesafeli sözleşmeden cayabilir. Hiçbir gerekçe göstermek zarureti altında bulunulmaması kavramından da açıkça anlaşılabileceği üzere bu cayma hakkının kullanılması sipariş edilende bir ayıp vs olması şartına bağlı değildir. Tüketici sipariş edilende hiçbir hata, bozukluk, eksiklik vs olmasa dahi cayma hakkını kullanabilir.

Bu sürenin başladığı tarihin ise detaylı olarak değerlendirilmesinde yarar vardır. Öyle ki, mesafeli sözleşmenin konusuna göre cayma süresinin başlangıcı değişmektedir. Hizmet ifasına ilişkin sözleşmelerde sözleşmenin kurulduğu gün; mal teslimine ilişkin sözleşmelerde ise malın tüketici tarafından teslim aldığı gün, 14 günlük süre işlemeye başlar.

Ancak bahsedilen 14 günlük cayma süresi, tüketicinin bu hakla ilgili olarak bilgilendirilmiş olması halinde geçerlidir. Satıcı, tüketiciyi bu hakkı ile ilgili olarak yasada öngörülen şekilde bilgilendirmemişse cayma hakkı kullanımı bu süreye bağlı değildir. Ancak bu durumda da tüketici 1 yıllık süreye tabi olacak ve bu kez de bu süre içinde cayma hakkını kullanma yükümlülüğü altında olacaktır.

Tüketici Cayma Hakkını Nasıl Kullanacaktır?

Tüketicinin yukarıda belirttiğimiz üzere hiçbir gerekçe göstermek zorunda olmaksızın cayma hakkını kullanabilmesi için ilk olarak süreye riayet emesi, ikinci olarak da cayma hakkını yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile satıcı ya da sağlayıcıya yöneltmesi gerekmektedir. Cayma hakkının yasaya uygun şekilde kullanıldığına ilişkin ispat yükü tüketiciye ait olduğundan, tüketicinin bu hakkını kullandığına ilişkin kayıtları özenle saklaması önem arz etmektedir. Gerek Kanunda gerekse de Yönetmelikte bulunan düzenlemeler uyarınca tüketicinin cayma talebini yöneltmesi yeterli olup, ulaşma hususunda ispat sağlama zarureti bulunmamaktadır.

Tüketici cayma hakkını kullandığına ilişkin bildirimi yönelttiği tarihten itibaren on gün içinde malı satıcı veya sağlayıcıya ya da yetkilendirmiş olduğu kişiye geri göndermek zorundadır. Satıcı ya da sağlayıcı malı kendisinin teslim alacağını bildirir ise, tüketici bu yükümlülükten kurtulur.

Tüketici, cayma süresi içinde malı, işleyişine, teknik özelliklerine ve kullanım talimatlarına uygun bir şekilde kullanma neticesinde meydana gelen değişiklik ve bozulmalardan sorumlu değildir. Ancak tüketici olağanın dışında verdiği zararlardan ötürü sorumlu olabilecektir. Tüketicilerin bu şarta uygun olarak kullanımda bulunmaları önemlidir.

Tüketicinin cayma hakkını kullanmasının akabinde bu talep kendisine ulaşan satıcı veya sağlayıcı, on dört gün içinde malın tüketiciye teslim masrafları da dahil olmak üzere tahsil edilen tüm ödemeleri iade etmekle yükümlüdür.

Cayma Hakkının Kullanılamayacağı Haller

Tüketicinin cayma hakkını hiçbir gerekçe göstermek zorunda olmaksızın 14 gün içinde kullanabileceği hususunda genel düzenleme mevcut olmakla, yönetmelikte bu hakka istisnalar getirilmiştir. Taraflar arasında yapılan sözleşmede bu düzenlemenin aksi kararlaştırılarak bu hallerde dahi cayma hakkının kullanılabileceği kararlaştırılabilir.

Cayma hakkının istisnaları

“a) Fiyatı finansal piyasalardaki dalgalanmalara bağlı olarak değişen ve satıcı veya sağlayıcının kontrolünde olmayan mal veya hizmetlere ilişkin sözleşmeler.

b) Tüketicinin istekleri veya kişisel ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan mallara ilişkin sözleşmeler.

c) Çabuk bozulabilen veya son kullanma tarihi geçebilecek malların teslimine ilişkin sözleşmeler.

ç) Tesliminden sonra ambalaj, bant, mühür, paket gibi koruyucu unsurları açılmış olan mallardan; iadesi sağlık ve hijyen açısından uygun olmayanların teslimine ilişkin sözleşmeler.

d) Tesliminden sonra başka ürünlerle karışan ve doğası gereği ayrıştırılması mümkün olmayan mallara ilişkin sözleşmeler.

e) Malın tesliminden sonra ambalaj, bant, mühür, paket gibi koruyucu unsurları açılmış olması halinde maddi ortamda sunulan kitap, dijital içerik ve bilgisayar sarf malzemelerine ilişkin sözleşmeler.

f) Abonelik sözleşmesi kapsamında sağlananlar dışında, gazete ve dergi gibi süreli yayınların teslimine ilişkin sözleşmeler.

g) Belirli bir tarihte veya dönemde yapılması gereken, konaklama, eşya taşıma, araba kiralama, yiyecek-içecek tedariki ve eğlence veya dinlenme amacıyla yapılan boş zamanın değerlendirilmesine ilişkin sözleşmeler.

ğ) Elektronik ortamda anında ifa edilen hizmetler veya tüketiciye anında teslim edilen gayrimaddi mallara ilişkin sözleşmeler.

h) Cayma hakkı süresi sona ermeden önce, tüketicinin onayı ile ifasına başlanan hizmetlere ilişkin sözleşmeler.”

Yukarıda yazılı mesafeli sözleşmelerde 14 gün içinde gerekçe göstermeksizin cayma hakkı kullanılamayacaktır.

Özetlemek gerekirse, tüketicinin mesafeli sözleşme kapsamında detaylı olarak bilgilendirilmesi zaruri olup, bu zarurete aykırı hareket edilmesi tüketicinin bilgilendirme yapılmayan sonuçtan sorumlu olmaması sonucunu doğuracaktır. Tüketici kural olarak hiçbir gerekçe göstermeden mesafeli sözleşmeden 14 gün içinde cayma hakkına sahiptir. Cayma hakkı özellikle çabuk bozulabilen ve son kullanma tarihi geçebilecek mallar ya da tüketicinin istekleri veya kişisel ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanan mallara ilişkin sözleşmeler gibi durumlarda kullanılamamaktadır.  Gerek Kanunumuzun gerekse de Yönetmeliğimizin bu hususta yaptığı düzenlemeler tüketicinin korunması amacını gerçekleştirmeye yöneliktir.

Av. Zülfiye Dişkaya