Hukuk & Danışmanlık Hizmetleri
Yerel ve uluslararası alanda bilgili ve
tecrübeli ekibimizle hizmet sunmaktayız.

Pandemi Döneminde Kesilen Para Cezalarına Karşı Yapılacak İtirazlarda Görevli Yargı Yolu

Ana sayfa Pandemi Döneminde Kesilen Para Cezalarına Karşı Yapılacak İtirazlarda Görevli Yargı Yolu

Pandemi Sebebiyle Ödeme Emrine İtirazın Adli Yargı Yerinde Çözümlenmesi Gerektiği Hakkında Uyuşmazlık Mahkemesi Kararının İncelemesi

Uyuşmazlık Mahkemesi 5.4.2021 tarihinde verdiği 2021/83 E. ve 2021/182 K. sayılı kararında pandemi tedbirleri kapsamında kesilen para cezalarına karşı yapılacak itirazları hangi yargı yolun yapılması gerektiğini incelemiştir.

Davacı, kendisine, sokağa çıkma yasağının ihlali nedeniyle kesilen para cezasına karşı itirazda bulunmak için Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurmuştur. Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen kararda başvurunun ödeme emrine karşı yapıldığını belirterek, itirazın vergi mahkemelerine yapılabileceği, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanunla değişik 3. Maddesi ve aynı kanunun 27. maddesine 5560 sayılı Kanunla eklenen 8. fıkra hükmü bir arada değerlendirildiğinde, ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın çözümünde idari yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Karar itiraz edilmeden kesinleşmiştir.

Davacı, daha sonra kendisine herhangi bir ödeme emri tebliğ edilmediğini belirterek, idari para cezasının iptali istemiyle idari yargı yerinde dava açmıştır. İdare Mahkemesi ise verdiği kararda 5326 sayılı Kabahatler Kanunu uyarınca bir idari yaptırım türü olarak belirlenen idari para cezalarına karşı açılacak davalarda, ancak ilgili para cezası tesis edilirken dayanak alınan mevzuatta bu cezalara karşı idari yargıya başvurulabileceğinin açıkça belirtilmiş olması halinde idare mahkemelerinin görevli olabileceğine karar vermiştir. Mahkeme aksi durumlarda ise bu hususta genel kanun niteliğini taşıyan Kabahatler Kanunu gereğince bahse konu uyuşmazlıklar adli yargı mercilerince çözümlenebileceğinden, davacıya verilen para cezasına ilişkin işleme karşı açılan davanın görüm ve çözümünde 5326 sayılı Kabahatler Kanun’unun 3. ve 27. Maddeleri gereğince adli yargının görevli olduğunu belirtmiştir. İdare Mahkemesi 2247 sayılı Kanunun 19. Maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına ve davanın incelenmesinin Uyuşmazlık Mahkemesince karar verilinceye kadar ertelenmesine karar vermiştir.

1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nun “Ceza hükümleri’ başlığı altında düzenlenen 282. maddesi:

“Bu Kanunda yazılı olan yasaklara aykırı hareket edenler veya zorunluluklara uymayanlara, fiilleri ayrıca suç oluşturmadığı takdirde, ikiyüzelli Türk Lirasından bin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.” şeklindedir.

1593 sayılı Kanun, kabahatlere ilişkin olarak idari yaptırımlar düzenlemiş ancak bu idari yaptırımlara karşı kanun yoluna ilişkin bir düzenlemeye yer vermemiştir. Diğer yandan 30.03.2005 tarih ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 3. Maddesi şöyledir:

“a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında, uygulanır.”

Aynı kanunun, “Başvuru yolu” başlıklı 27. maddesinin 1. fıkrasında ise “İdarî para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde, sulh ceza mahkemesine başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî yaptırım kararı kesinleşir.”

Uyuşmazlık Mahkemesi anılan Kanunu ve ilgili maddeleri şu şekilde yorumlamıştır:

“28. Dava, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282. maddesi uyarınca verilen

İdari para cezasının iptali istemiyle açılmıştır.

29. Yukarıda izah edilen düzenlemelere göre, Kabahatler Kanununun idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı, diğer kanunlarda görevli mahkemenin gösterilmesi durumunda ise uygulanmayacağı anlaşılmaktadır.

31. İncelenen uyuşmazlıkta, öngörülen idari para cezasının 5326 sayılı Kanunun 16. Maddesinde belirtilen idari yaptırım türlerinden biri olduğu, 1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda idari para cezasına itiraz konusunda görevli mahkemenin gösterilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda, Kabahatler Kanunu’nun 5560 sayılı Kanunla değişik 3. Maddesinde bu Kanunun, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde uygulanacağı belirtildiğinden, dava konusu idari para cezasına karşı açılan davanın görüm ve çözümünde, anılan Kanunun 27. Maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.”

Uyuşmazlık Mahkemesi’nin kararında Kabahatler Kanunu 3. Madde gereği idari para cezasına karşı başvurulacak kanun yolu yine bu kanunda öngörülen hükümlere tabidir hükmünü dikkate almış ve Kanun’un 27. Maddesine dayanarak başvuru yolunun sulh ceza mahkemesi olduğu sonucuna varmıştır.

Stj. Av. Neval Aydoğdu