Hukuk & Danışmanlık Hizmetleri
Yerel ve uluslararası alanda bilgili ve
tecrübeli ekibimizle hizmet sunmaktayız.

KİRALIK AKARYAKIT İSTASYONLARINDA BULUNAN TESİSLE İLGİLİ YENİ LİSANS BAŞVURUSUNDA ESKİ LİSANS SAHİBİNİN KAMU BORÇLARINDAN DOLAYI SORUMLULUKLARI

Ana sayfa KİRALIK AKARYAKIT İSTASYONLARINDA BULUNAN TESİSLE İLGİLİ YENİ LİSANS BAŞVURUSUNDA ESKİ LİSANS SAHİBİNİN KAMU BORÇLARINDAN DOLAYI SORUMLULUKLARI

 

KİRALIK AKARYAKIT İSTASYONLARINDA BULUNAN TESİSLE İLGİLİ YENİ LİSANS BAŞVURUSUNDA ESKİ LİSANS SAHİBİNİN KAMU BORÇLARINDAN DOLAYI SORUMLULUKLARI.

Ülkemizde bulunan akaryakıt istasyonlarının bir kısmı mülk sahibi tarafından işletilmeyip kira akdi ile üçüncü kişiler tarafından işletilmektedir. Bu gibi durumlarda kira akdi ile istasyonun işletmesini üstlenen gerçek veya tüzel kişi olan kiracı 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanun ve Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nde lisans için istenilen şartlara haiz olup başvuruyu yaptıktan sonra 60 gün içinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu(EPDK) tarafından incelenip karara bağlanmaktadır. Söz konusu tesiste satabileceği akaryakıt çeşidine ilişkin izin anlamına gelen lisans belgesini aldıktan sonra bayisi olduğu dağıtım firmasından satabileceği akaryakıtı temin ederek ticari faaliyetlerine başlayabilecektir. 

Kiracı olan lisans sahibi kira akdi süresince bu tesiste satacağı akaryakıtta bulunan ulusal marker ile ilgili bir sorun çıkması veya vergilendirme işlemlerinde sahte evrak düzenleme veya kullanma durumlarında durumun cumhuriyet savcılıklarına bildirilmesinden sonra EPDK 5015 sayılı yasanın “İdarî yaptırımlar” kenar başlıklı 20/g fıkrasınca akaryakıt istasyonu mühürlenerek geçici olarak lisansı askıya alınmaktadır. Lisansın askıda kalma durumu; “Kurum tarafından geçici durdurma işleminin kaldırılıp kaldırılmayacağı bu fıkrada yer verilen suçlarla sınırlı olmak üzere Cumhuriyet başsavcılığı veya mahkemelerden temin edilecek bilgilere göre altı ayda bir değerlendirilir. Ancak kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmesi üzerine ya da mahkûmiyet dışında bir hüküm veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde kesinleşmesi beklenmeksizin Kuruma yargı merciince bildirilmesiyle veya sair suretlerle Kurumca ıttıla edilmesi durumunda geçici durdurma işlemi Kurum tarafından kaldırılır. “  şeklinde bir sürece tabi tutulmuştur. 

Kanun koyucu, kiracı olan lisans sahibinin kovuşturmanın mahkumiyet ile neticelenip kararın kesinleşmesi halinde lisans sahiplerinin lisansı iptal edilir. Bu durumda kiralayan durumundan olan mülk sahibinin istasyonun akıbeti nasıl olacaktır. Kanun koyucunun muğlak düzenlemesinden dolayı bu durum uygulama da çokça karşılaşılan sorulardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır.  

Anayasa İle Teminat Altına Alınmış “Hukuk Devleti” İlkesi ve Sorunun Cevabı:

           Anayasa Mahkemesi birçok kararında; “Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devletini, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, eylem ve işlemleri hukuka uygun olan, her alanda adaletli bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa’ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukuku tüm devlet organlarına egemen kılan, Anayasa ve kanunlarla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir (AYM, E.2017/103, K.2017/108, 31/5/2017, § 9; Cem Burak Karataş [GK], B. No: 2014/19152, 18/10/2017, § 91; Gülay Yurt, B. No: 2017/35546, 30/6/2020, § 25).”  şeklinde tanımlamıştır. Yüksek mahkeme bu tanımlama ile yetinmemiş olup bunun yanında hukuk devletinin iki vazgeçilmez unsurunun var olması gerektiğinin vurgusunu yaparak “Hukuki Güvenlik ve Belirlilik” ilkesini de açık ve net cümlelerle tanımlamıştır.

Yüksek mahkemenin kabulüne göre; Hukuki güvenlik ile belirlilik ilkeleri hukuk devletinin ön koşullarındandır. Kişilerin hukuki güvenliğini sağlamayı amaçlayan hukuki güvenlik ilkesi hukuk normlarının öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde devlete güven duyabilmesini, devletin de yasal düzenlemelerinde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kılar. Belirlilik ilkesi ise yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olmasını, ayrıca kamu otoritelerinin keyfî uygulamalarına karşı koruyucu önlem içermesini ifade etmektedir (AYM, E.2013/39, K.2013/65, 22/5/2013; Karlis A.Ş., § 34; Cem Burak Karataş, § 97). Belirlilik ilkesi hukuksal güvenlikle bağlantılı olup birey, belirli bir kesinlik içinde hangi somut eylem ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını, bunların idareye hangi müdahale yetkisini doğurduğunu kanundan öğrenebilme imkânına sahip olmalıdır. Birey, ancak bu durumda kendisine düşen yükümlülükleri öngörüp davranışlarını düzenleyebilir.(Karlis A.Ş., § 34; Cem Burak Karataş, § 97; Gülay Yurt, § 31).

Yüksek mahkemeye göre; Kurallar ne kadar açık ve anlaşılır şekilde düzenlenirse düzenlensin suç ve ceza öngören kurallar yargı organlarının yorumuna ihtiyaç duyabilir. Ancak yargı organlarınca yapılacak yorumun kuralın özüyle çelişmemesi ve öngörülebilir olması gerekir (Mehmet Emin Karamehmet ve diğerleri, B. No: 2017/4902, 28/1/2020, § 47). Hukukun üstünlüğünün temel birleşenlerinden biri olan suç ve cezaların kanuniliği ilkesi, amaçları ve ulaşmak istenen hedefleri de gözetilerek keyfî kovuşturma, mahkûmiyet ve cezalandırmaya karşı etkili güvenceleri temin edecek şekilde yorumlanmalı ve uygulanmalıdır. Aynı zamanda kanuniliğin bir sonucu olarak suç olarak kabul edilmeyen bir eylemin kıyas yolu ile kişilerin aleyhine genişletilerek yorumlanması da ilkeye aykırılık oluşturacaktır.(Efendi Yaldız, B. No: 2013/1202, 25/3/2015, § 33; Cem Burak Karataş, § 98; Gülay Yurt, § 32). 

5015 Sayılı Petrol Piyasası Kanunun “Lisansların tâbi olacağı usul ve esaslar” kena başlıklı 3. maddesinin ek onikinci fıkrasına göre; “ Bu Kanuna göre dağıtıcı, ihrakiye teslimi ve bayilik lisansları ile Kurum tarafından belirlenen diğer lisans türlerine ilişkin olarak lisans başvurusu, lisans tadili veya lisans süresi uzatılmasına ilişkin taleplerin yerine getirilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumuna vadesi geçmiş prim ve idari para cezası borcu ile vergi dairelerine 6183 sayılı Kanunun 22/A maddesi kapsamında vadesi geçmiş borcun bulunmaması şarttır. Kurum tarafından lisans sahiplerinin vadesi geçmiş borcu bulunmadığına dair bilgiler Gelir İdaresi Başkanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumundan temin edilir. Kurum, bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları Gelir İdaresi Başkanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumunun görüşünü alarak belirlemeye yetkilidir.” 

 

Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin “İnceleme ve Değerlendirmenin Sonuçlandırılması” kenar başlıklı madde 10/son fıkraya göre; “Dağıtıcı, ihrakiye teslimi, madeni yağ ve bayilik lisansı başvurularına ilişkin taleplerin yerine getirilmesi için başvuru sahibinin Sosyal Güvenlik Kurumuna vadesi geçmiş prim ve idari para cezası borcu ile 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 22/A maddesi kapsamında vadesi geçmiş borcunun bulunmaması zorunludur. Başvuru sahibinin vadesi geçmiş borcu bulunup bulunmadığına dair bilgiler Kurum tarafından Gelir İdaresi Başkanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumundan temin edilir. Borç bilgilerine ilişkin itirazlar borcun kapsamına göre Sosyal Güvenlik Kurumuna veya Gelir İdaresi Başkanlığına yapılır. Bu konuda başvuru sahibi tarafından Kuruma yapılan itirazlar veya sunulan bilgi ve belgeler incelemeye alınmaz. Borç bilgilerinin teminine ilişkin usul ve esaslar Kurum ile Sosyal Güvenlik Kurumu ve Gelir İdaresi Başkanlığı arasında gerçekleştirilen veri paylaşımı 

protokolleri ile belirlenir.”şeklindedir. 

 Yukarıda dile getirmiş olduğumuz gerek anayasanın 2. maddesi ile  ile teminat altına alınmış olunan hukuk devleti ilkesine yönelik Anayasa Mahkemesi’nin yaklaşım ve kabuller ve gerekse de 5015 sayılı yasa ve bu yasaya dayanılarak çıkarılmış olunan yönetmelik hükümlerine göre kiralık istasyonda bulunan tesise ilişkin lisansın kesinleşmiş mahkumiyet kararından dolayı iptal edilmesi halinde mülk sahibi olan kişi gerek kendisi veya kira akdi ile yeni bir kiracı akaryakıt istasyonunu işletmek için lisans başvurusunda bulunabilir. Yeni yapılacak bu lisans başvurusundan dolayı başvurucudan lisansı iptal edilmiş kişinin var olan kamu borçlarında sorumlu tutulması mümkün değildir. Kısacası gerek kanun ve gerekse de yönetmelik yeni bir lisans başvurusundan bahsetmemiş olup mevcut lisans ile ilgili bir talebin varlığı halinde yukarıda ki düzenlemede getirilmiş olunan sorumlulukların yerine getirilmesi şartı koşulmuştur. 

 Sadece petrol piyasası kanunun 20/g fıkrasında; “ Bu bent kapsamında kalan fiillere ilişkin olarak verilen idari para cezaları ödenmediği müddetçe lisansa konu tesis için lisans verilmez.” Şeklinde bir düzenleme bulunmakta olup kanaatimizce bu düzenleme de anayasa da teminat altına alınmış olunan hukuk devleti ilkesi ve mülkiyet haklarının ihlaline sebebiyet vermekte olup bu düzenlemenin de mahkemeler tarafından itirazen iptali amacıyla anayasa mahkemesine götürülmesi gerektiği düşüncesindeyiz.  



                                                                                                                                             Av. Emrullah BEYTAR

                                                                                                                                           Ankara 2. Nolu Barosu