İş kazaları işçi- işveren uyuşmazlıklarının en önemli konularındandır. Dünya genelinde ülke ekonomilerini etkisi altına alan yaygın adıyla Koronavirüs (COVİD-19) salgını ve sonucunda yaygınlaşan evde çalışma bu tartışmaya yeni boyutlar eklemektedir. Yazımızda işverenler tarafından salgının etkilerinin azaltılması amacıyla uygulamaya konulan uzaktan çalışma düzeninde meydana gelebilecek iş kazalarının ne şekilde değerlendirileceği tartışılmış ve bu çalışma düzeninde işverenin sorumluluğunun ne olacağı incelenmiştir.
Uzaktan Çalışma
Uzaktan çalışma 4857 sayılı İş Kanunu m. 14/4’te “Uzaktan çalışma; işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisidir.” denilmek suretiyle açıklanmıştır. Buna göre uzaktan çalışma işveren tarafından oluşturulmuş bir iş organizasyonu kapsamında işçinin iş görme edimini evinde ya da iş yeri dışında bir yerde yerine getirmesidir. Bu noktada uzaktan çalışmanın özellikle evden çalışma şeklinde olması gerekmediği gibi genel itibariyle uzaktan çalışma evden çalışma olarak bilinmektedir. Burada özellik arz eden husus işin iş yeri dışında başka bir yerde yapılmasıdır. Uzaktan çalışma düzenine ilişkin diğer usul ve esaslar yönetmelikle belirlenmiştir. Uzaktan Çalışma Yönetmeliği m. 5’te “Uzaktan çalışmaya ilişkin iş sözleşmeleri yazılı şekilde yapılır. Sözleşmede; işin tanımı, yapılma şekli, işin süresi ve yeri, ücret ve ücretin ödenmesine ilişkin hususlar, işveren tarafından sağlanan iş araçları, ekipman ve bunların korunmasına ilişkin yükümlülükler, işverenin işçiyle iletişim kurması ile genel ve özel çalışma şartlarına ilişkin hükümler yer alır.” denilmiş olup uzaktan çalışma sözleşmesinin yazılı olması şartı konulmuştur. Yine madde uzaktan çalışma sözleşmesinde tıpkı belirli ve belirsiz iş sözleşmelerinde olduğu gibi işin tanımı, ücret ve diğer hususların da detaylı olarak yazılması gerektiği ifade edilmiştir.
Koronavirüs salgını sırasında uzaktan çalışma düzenine geçiş yapan iş yerlerinin çalışma düzeni usul ve esaslar kanun ve yönetmelikteki hükümlere uygun olarak sürdürülmelidir. Ancak önemle belirtmek gerekir ki salgının hızlı yayılması uzaktan çalışmaya ilişkin yazılı bir sözleşme yapılmasına engel olmuştur. Bu noktada uzaktan çalışma düzenin önceki çalışmanın devamı olduğu kabul edilmeli ve işveren ile çalışan arasında imzalanmış olan belirli veya belirsiz iş sözleşmesi hükümleri uygulanmalıdır. Taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı durumlarda ise pratik uygulamaya göre işin yapılmasına devam edilmelidir. Yine bu bağlamda işveren tarafından iş yerindeki ekipman çalışana sağlanmalı ve çalışan tarafından da işin yapılması en verimli şekilde sürdürülmelidir.
İş Kazası
İş kazası, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu m. 13/1’de “İş kazası; a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) (Değişik: 17/4/2008-5754/8 md.) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle, c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) (Değişik: 17/4/2008-5754/8 md.) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren olaydır.” şeklinde tanımlanmıştır. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu “tanımlar” başlıklı maddesinde de iş kazası “işyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olay” olarak tanımlanmıştır. Buna göre iş bir olayın iş kazası sayılması için olayın işyerinde veya işveren tarafından oluşturulmuş organizasyonu ve bu organizasyonun kapsadığı alanda gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu itibarla iş kazası olarak tanımlanan olayın mutlak işyerinde olması gerekmemektedir. Kazanın iş yerinde meydana gelmesi durumunda olayın iş kazası olarak tanımlanması kolay olmakta olup iş yeri dışında meydana gelen kazaların iş kazası olarak nitelendirilmesi için uygun illiyet bağının da somut olayda mevcut olması gerekmektedir. Zira kazanın meydana geldiği esnada uygun illiyet bağı kurulamıyorsa kazanın iş kazası olarak tanımlanması mümkün değildir. Uygun illiyet bağının kesildiği haller; mücbir sebep ile zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurudur. Bunlardan biri uygun illiyet bağının kesilmesine sebep olduysa, işverenin sorumluluğundan söz edilemeyecektir. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 06.11.2019 Tarih, 2019/77 Esas, 2019/6570 Karar sayılı kararında;
“İşvereni, zararlandırıcı olay nedeniyle sorumluluktan kurtaracak olan durum, eylem ile meydana gelen zarar arasındaki uygun illiyet bağının kesilmesidir. Kusursuz sorumlulukta olduğu gibi kusur sorumluluğunda da illiyet bağı; mücbir sebep, zarar görenin ve üçüncü kişinin ağır kusuru nedenleriyle kesilebilir. Uygun illiyet bağının kesildiğinin ispatı halinde, işverenin sorumluluğuna gidilmesi mümkün değildir.” hükmüne yer vermiştir.
Uzaktan Çalışma Döneminde İş Kazaları
İşverene ait iş yerinde meydana gelen kazalar kural olarak iş kazaları olarak kabul edilmektedir. İş kazası olarak nitelendirilen kazanın mutlak anlamda iş yerinde meydana gelmesi gerekmeyip işin yürütümü esnasında iş yeri dışında da meydana gelen kazalar da iş kazası olarak kabul edilebilecektir. İşin yürütüldüğü ev kural olarak iş yeri olarak kabul edilmemesine rağmen eğer işin yapılmasına evden devam ediliyorsa bu sırada meydana gelen kazalar da iş kazası olarak nitelendirilebilecektir.
Normal çalışma düzeninde olduğu gibi uzaktan çalışma düzeninde de işveren gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almak zorundadır. Nitekim İş Kanunu m. 14/5’te “Uzaktan çalışmada işçiler, esaslı neden olmadıkça salt iş sözleşmesinin niteliğinden ötürü emsal işçiye göre farklı işleme tabi tutulamaz. İşveren, uzaktan çalışma ilişkisiyle iş verdiği çalışanın yaptığı işin niteliğini dikkate alarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri hususunda çalışanı bilgilendirmek, gerekli eğitimi vermek, sağlık gözetimini sağlamak ve sağladığı ekipmanla ilgili gerekli iş güvenliği tedbirlerini almakla yükümlüdür.” denilmek suretiyle işveren tarafından işin niteliği dikkate alınarak iş sağlığı ve güvenliği için gerekli önlemlerin alınması gerektiği belirtilmiştir. Yine Uzaktan Çalışma Yönetmeliği m. 12’de “İşveren, uzaktan çalışanın yaptığı işin niteliğini dikkate alarak iş sağlığı ve güvenliği önlemleri hususunda çalışanı bilgilendirmekle, gerekli eğitimi vermekle, sağlık gözetimini sağlamakla ve sağladığı ekipmanla ilgili gerekli iş güvenliği tedbirlerini almakla yükümlüdür.” denilmiştir. Buna göre uzaktan çalışma düzenine geçen işyerlerinde işveren tarafından işin niteliğine uygun bir şekilde iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri verilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır. İşveren tarafından bu önlemlerin alınmaması durumunda uzaktan yapılan çalışma esnasında meydana gelebilecek bir kazada işverenin sorumluluğu gündeme gelecektir. Ancak işveren tarafından tüm önlemler alınmasına rağmen işçi tarafından kusurlu bir şekilde iş kazasına sebebiyet verilmişse işverenin sorumlu olmadığı sonucuna ulaşılacaktır.
Nitekim Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 23.09.2019 Tarih, 2019/214 Esas, 2019/5354 Karar sayılı kararında;
“Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre, davacının davalı şirkette bekçi kulübesinde danışma görevlisi olarak çalışırken olay günü, kulübe önünde şirkette çalışan biriyle konuştuğu sırada elini kapının açılıp kapanan pervazına koyduğu sırada, kulübe içerisinde meydana gelen hava akımı neticesinde kapının aniden kapanmasıyla, elinin kapı ile pervazı arasında sıkışarak sol el baş parmağından yaralanmak suretiyle iş kazası geçirdiği…olayın gerçekleşme şekli dikkate alındığında davacının elini koymaması gereken kapının pervaz kısmına koyması nedeniyle daha ağır kusurlu olduğunun kabulü hayatın olağan akışı gereğidir.” denilmek suretiyle işçinin hayatın olağan akışı içerisinde bulunmaması gereken yerde ve olmaması gereken durumda olması durumunda iş kazasından kendisinin sorumlu olduğuna karar verilmiştir.
Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere uzaktan çalışma döneminde işveren tarafından gerekli tüm önlemler alınmasına rağmen meydana gelen bir olayda işçinin kusurlu olup olmadığına bakılacaktır. Somut olayda işçinin kusurlu olduğu sonucuna ulaşıldığı takdirde işverenin sorumlu tutulamayacaktır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 01.10.2019 Tarih, 2015/10-2682 Esas, 2019/986 Karar sayılı kararında işverenin kusurlu olmadığı durumlarda meydana gelen zarardan sorumlu tutulmasının adalet ve hakkaniyet duygularını inciteceğini belirtmiştir.
Uzaktan çalışma düzeninde işveren gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini aldığı takdirde sorumluluktan kurtulabilecektir. Ancak gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmadığı ve uzaktan çalışmanın yapılamayacağı işler konusunda uzaktan çalışma yaptırıldığı takdirde işveren sorumlu olacaktır. Uzaktan Çalışma Yönetmeliği m. 13/1’de “Tehlikeli kimyasal madde ve radyoaktif maddelerle çalışma, bu maddelerin işlenmesi veya söz konusu maddelerin atıkları ile çalışma, biyolojik etkenlere maruz kalma riski bulunan çalışma işlemlerini içeren işlerde uzaktan çalışma yapılamaz.” denilmek suretiyle tehlikeli madde ve radyoaktif maddeler konusunda çalışan işyerlerinin uzaktan çalışma düzeninde çalışamayacakları belirtilmiştir. Bu iş kolunda çalışan işyerlerinde uzaktan çalışma düzenine geçilemez. İşveren tarafından gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemleri alınsa da meydana gelen bir kazadan işveren sorumlu olacaktır.
Sonuç
Koronavirüs salgını döneminde yaygınlık kazanan uzaktan çalışma düzeni pek çok işveren tarafından uygulamaya konulmuştur. Uzaktan çalışma düzenine geçilmesinden sonra bu süreçte meydana gelebilecek kazaların iş kazası olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği sorunu ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda işveren tarafından uzaktan çalışma sürecinde gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemleri alındığı takdirde meydana gelebilecek kazalardan işverenler sorumlu olmayacaktır. Ancak işverenler tarafından gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmadığı durumlarda meydana gelebilecek kazalardan işveren sorumlu olacaktır. Ayrıca tehlikeli işlerin olduğu iş kolunda yer alan işyerlerinde uzaktan çalışma düzenine geçildiği takdirde meydana gelebilecek kazalardan işveren sorumlu olup işverenin gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini aldığını ispat etmesi kendisini sorumluluktan kurtaramayacaktır.
Av. Mehmet Ali BAYLER
Kaynakça:
- 4857 sayılı İş Kanunu
- 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
- 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu
- Uzaktan Çalışma Yönetmeliği
- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 01.10.2019 Tarih, 2015/10-2682 Esas, 2019/986 Karar sayılı Kararı
- Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 06.11.2019 Tarih, 2019/77 Esas, 2019/6570 Karar sayılı Kararı
- Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 23.09.2019 Tarih, 2019/214 Esas, 2019/5354 Karar sayılı Kararı